Merhaba arkadaşlar, bugün sizinle defalarca gitmiş olduğum Edirne şehrinde edindiğim tecrübeler doğrultusunda hazırladığım bir Edirne gezi rehberini paylaşacağım.
Edirne Osmanlı’nın başkentleri arasında çok önemli bir yeri olan Serhad şehriydi. Halen tarihini korumasının yanısıra Yunanistan ve Bulgaristanla olan sınırlarımızın burada bulunmasından dolayı stratejik bir öneme de sahiptir. Ayrıca tam anlamıyla bir öğrenci şehridir. Halkı medeni ve bir o kadar da Atatürkçüdür.
Edirne’ye gidiyorsanız yapmanız gereken şeylerden biri de mutlaka Edirne çarşısını ziyaret etmektir. Konum olarak birçok önemli noktaya yakındır. Edirne Çarşı’da bulunan Saraçlar Caddesi yürümesi harikadır ve Alışveriş yapmaya da bir o kadar uygundur.
Yapacağınız ikinci şey de bu cadde üzerinde 100’lerce yıllık tarihe sahip Ali paşa çarşısı olmalıdır. Özellikle burada satılan süs süpürgeler ve meyve şeklinde sabunlar, mutlaka şehrinize giderken yanınızda götürmeniz gereken Edirne hatırlarıdır.
Sonrasında çok yakın bir mesafe bulunan Aydın Tava Ciğeri ziyaret edebilir ve birçok ünlünün de ziyaret ettiği, Bülent Ersoy’un Popstar yarışmasında meşhur ettiği ciğerin tadına varabilirsiniz.
Ciğercide harcadığınız zamanın hemen ardından mekanın hemen çaprazında bulunan süpürgeci baba heykeli önünde bir fotoğraf çekilmenizi öneririm.
Son olarak Mimar Sinan’ın Ustalık Eserim dediği Mühendislik harikası Selimiye Camisini ziyaret edip gezimizi noktalıyoruz.
İkinci gün kahvaltımızı yapmak üzere Karaağaç bölgesine hareket ediyoruz ve 1.dünya savaşında kaybedilen ve Lozan antlaşmasıyla geri kazanılan bu harika topraklar üzerinde kahvaltı yapma fırsatı elde ediyoruz. Sonrasında ise Tarihi Edirne tren garı ve Lozan Anıtını ziyaret ediyoruz.
Tarihini bilmeyen milletlerin geleceği olamaz derler. Biz de yarına daha güvenli bakmak için önce tarihimizi öğrenmeliyiz anlayışıyla Edirne Müdafisi Şükrü Paşa’nın anıtını ve müzesini ziyaret ediyoruz. Edirne’yi düşmana teslim etmemek adına kanının son damlasına kadar mücadele veren bu kahraman paşa ve emrindeki vatan aşkıyla yanıp tutuşan kum ile karıştırılmış ekmek yiyip savaş veren kahraman askerlerin ruhunu şereflendiriyoruz.
Sonrasında ise Edirne Sağlık müzesini ziyaret ederek osmanlı zamanı mükemmel bir hastane’nin nasıl olacağı hakkında mükemmel bir deneyim yaşıyoruz.
Gezimizi burada noktalıyor ve bir sonraki gezi yazımızda görüşmeyi diliyorum. Eklemeden edemeyeceğim şey ise Edirne’nin çok ilginç bir şehir olduğu. Aşağıda paylaşacağım Edirne’ye giderken Trakya üzerinde çekilmiş şu fotoğraf ise herşeyi anlatmakta tek başına yeterli.